İzleyiciler

30 Nisan 2012 Pazartesi

...







bazen susmak istersin ama içinden de çok şey konuşmak...şimdi öyle zamanlardayım sanki...susarken konuşup duruyorum...sadece kendimle de değil üstelik ...her şeyle...herkesle...acaba söylediklerimi duysalar ne derler diye de düşünüyorum...bir de kafayı mı yedim acaba diye...ama bence bu durumun kafayı yemekle bir ilgisi yok...sadece söylediklerimin ucu bucağı yok...öyle olduğu için açıklama gereği de yok...sonuçta kendi kendime konuşuyorum...
bir de son zamanlarda güzel şeyler de oluyor...çok güzel şeyler hemde...ama bunları anlatmayacam...olunca ve olduğunda hala blok yerinde duruyorsa o zaman yazarım...bu aralar böyle işte...bahar da geldi zaten...yaza da ne kaldı ki şunun şurasında...ee beklenen zamanlara az kaldı...
bu kadar olsun bu da...

İzmir'li Olmak...
















İzmir'li Olmak





‎*Eğer "kordon" dendiğinde aklınıza elektrikli ev aletlerinin dışında bir yer ismi geliyorsa,




* "Körfez Kokusu" nedir biliyorsanız.



* 35 ve 35,5 kavramları size bir şey ifade ediyorsa,

* "Gevrek", "Çiğdem", "Domat", "Nohut" gibi kavramları kullanıyorsanız,

* "Boyoz" kelimesi size bir şeyler hatırlatıyorsa,

* "arapsaçı","Turpotu", "Dalagan", "İstifno"," Ebegümeci", "Denizbörülcesi" nedir, biliyorsanız,

* Konuşurken arada bir diliniz istemeseniz de

*"geliyom""gidiyom""gelcem""yapcam""etcem şeklinde sürçebiliyorsa,

* Gördüğünüz her gökdeleni Hilton'la kıyaslıyorsanız,

* Park, trafik sorunu ve karakış nedir? Bilmiyorsanız,

* Kar görmek için Sabuncubeli'ne ya da Spil'e gittiyseniz,

* Zeybek havası duyduğunuzda içiniz cız edip kalkıp oynayasınız geliyorsa,

* Kumru"nun aslında bir kuş olmadığını ve çok da lezzetli olduğunu biliyorsanız,

* Hıdrellez denince sokaklarda yakılan ateşler aklınıza geliyorsa,

* Sıcakkanlıysanız,

* Paraşüt kulesinden atladıysanız,

* Fuardaki gölde kuğulara bindiyseniz

* Hiçbirzaman biryere geçkalma korkusu yaşamadıysanız

* İnsanlar size bir düşman gibi bakmıyorsa,

* Hayatınızın önemli bir bölümü belediye otobüslerinde geçtiyse,

* Nisan-Ekim ayları arasında hafta sonlarını Güzelbahçe,Seferihisar,Çeşme,İnciraltı, Sahilevleri, Karaburun, , Kuşadası, Dikili, Foça'da geçiriyorsanız,

* Çocukken Kemeraltında kaybolduysanız,

* Babanız "biz çocukken Konak'ta denize girerdik" hikâyeleri anlatıyorsa,

* Bir kere bile YKM önünde buluşup sinemaya gittiyseniz

* Kuşadasına "Ada" diyorsanız

* Mahsun Kırmızıgül ile Alişanı ayırt edemiyorsanız?

* Montrö ve Lozan size avrupa şehirlerini hatırlatmıyorsa

* Otobüste size biletini ya da kentkartını veren kişi karşılığında para almamakta ısrar ediyorsa

* Yolda biriyle çarpışınca diğerinin hatası olmasına rağmen reflex olarak gülümseyip, özür diliyorsanız

* "Yengen" denince aklınıza yiyecek bir şeyler geliyorsa

* Evinize en fazla 100 m. Uzaklıkta bir Tansaş mağazası varsa

* Başka bir şehire gittiğinizde o şehirde yaşayanlara acıyorsanız

* Uzakta iken "Ahh şimdi İzmirde olsaydım" diyorsanız,

SİZ İZMİR'lisiniz.


24 Nisan 2012 Salı

molıere

''Sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın.çünkü sadece bir gülümseme bile karanlık bir günü aydınlatabilir''
-Molıere-





Daha ne söylenir ki bu sözün üstüne...

MM...










Bu iki fotoğrafta çok güzel...keşke daha çok şey bıraksaydın bize...mm hayranı olduğumu söylemişmiydim daha önce?

20 Nisan 2012 Cuma

aklından bir sayı tut...



bu kitabı bitirdim bu arada...sanırım ben polisiye kitapları sever oldum...tavsiye ederim sürükleyici bir kitap...yazarın ilk romanı olduğunu da söyleyim bu arada...
hadi aklından bir sayı tut!!!

19 Nisan 2012 Perşembe



hayat paylaşınca güzelll...
la la la la laaa...
paylaşıp çoğalınca güzelll...
la la la la la laaa...


yaz...

yaz dedi kadın...
yaz içinden geçenleri...
yaz ki unutma ihtimalin olmasın...
yaz ki belki hasbel kader o da okur...
tek tarafını gördüğü zamanın ötesine geçer...

16 Nisan 2012 Pazartesi

heyy...

heyy teyzee millet uzaya gitti sen hala bir falına bakam kızzz, kaşı güzel gülüşü güzel diyip duruyorsun...aş kendini artık...geç bu ayakları teyzeee:))))))yemiyor artık bu kaşı güzel gülüşü güzel haberin olsun:)))))

!!

o gülünce dudağının kenarında,
yanağında açılan çukur var ya...
o bok çukurunda boğulan nice gülüşlerin olsun...
bu da benim sana bed-duam olsun...

defolu...

defolu insanlar vardır bir de şu hayatta defolarına makyaj yapıp profesyonelce saklamış olanlar...saklamış olanlar onları kimden saklıyorlar ki ben bunu da anlamış değilim...kendi biliyor nasılsa başkasının bilmesinin ne sakıncası olabilir ki...defolusun işte...saklasanda saklamasanda öylesin...saklayınca yok olmuyor sonuçta o defolar sende...hep sende...gözün gibi, kaşın gibi, dudakların gibi sende...akşam olupta o makyajı çıkardığında battığı gibi gözüne gündüz de batacak bir gün o defolar gözüne gözüne...niye ki bu saklama çabaları...kime ki...okuduğunda dank edecek mi acaba şu yazdığım cümleler merak ediyorum...gerçi hiç sanmıyorum...sonuçta sen o defoları bir şekilde makyajlayıp saklamışsın...kendinden bile...

13 Nisan 2012 Cuma

ın the barber...


inat...

bu ara kendi kendime konuşmaları çok yapar oldum niyeyse...yapıyorum çünkü bu konuşmaları başkasıyla yapmak zor geliyor...bazen kızıyorum kendime neden sen böylesin diye...neden söylemek istediğini söylemiyorsun yada yumuşatarak söylüyorsun...oysa kimse sana o kadar düşünceli davranmıyor, sen niye bu kadar düşünüyorsun...yalan söylediklerini bile bile neden katlanıyorsun o insanlara...neden...sen halbuki kendi kendine de yetebilen bir insansın...o insanların etrafında olmasına ihtiyacın yokken neden bu inat...sana zarar verdiklerini düşündüklerinin hayatında olmalarını istemenin hatta buna inat etmenin nedeni ne...o insanların sana bir yararı yok...görüyorsun bunu...aklının en ücra köşesinde hissediyorsun ama yine de vazgeçmiyorsun...neden..sen böyle değildin önceden diyorum kendime...hiç hemde...neden bu inat...yapılan hatalara rağmen illada bu ilişkileri devam ettirmen neden...kendimi kandırmak mı yoksa ısrarla ona bir şans daha, bir şans daha vermek mi...yoksa yanıldığımı o insanın benim düşündüğüm gibi biri olmadığını görmek mi istemiyorum...belki de hata yaptığımı görmek istemiyorumdur...bilmeme rağmen kabul edemiyorum galiba...ama bildiğim bir şey var ki ben bu durumdan fazlasıyla rahatsızım ve en kısa zamanda bu duruma bir çözüm bulmalıyım...aslında olayları gidişatına bıraksam kendiliğinden çözülecek gibi...belki de bırakmalıyım...hem inadı hem olayları...

10 Nisan 2012 Salı

temel...


yağmur...

yağmurlu bir izmir sabahından yazmak her ne kadar içimden gelmese de iki satır yazayım da hayatta olduğumu anlayın istedim...öksürük krizlerinden uykusuz geçen gecenin sonunda içtiğim kış çayı iyi geldi sanki...teşekkür şeker kız...

bu arada twetter zıkkımına bulaştım ama çözemedim henüz neyin ne olduğunu...mesaj atıyorlar bana ama çok sonra görüyorum...ben teknoloji özürlü olaraktan özür dilerim şimdiden:)

3 Nisan 2012 Salı

bir yumak mutluluk...


güzel bir kitap sonunda bunu da bitirdim.küçük mucizeler dükkanının devamı...
tavsiye ederim...okuyan herkes kendinden bişey bulacaktır...

eşşek...



bir kış dönümüydü...
sana veda edişim...
ceplerimde çakıl taşları...
her adımda
yol izlerim...
kayboluştu asıl istediğim...
ama bir yandan da kendimi buluş...
dalga sesleri kulaklarımı çınlatırken
duyduğum tek şey...
son sözlerin
''bekle gelecem...''
bende beklenti bitti
sende sözler...
yine bir kış dönümünde
hani derler ya ...
eşşeği saldım çayıra...
işte o misal...
eşşeklere benden selam olsun:))))


tamam farkındayım bişey demeyin sevgili okurlarım, canlarım...durum bundan ibaret:)))idareee:)))


Sezen Aksu - Unuttun mu Beni? ile musicplay

2 Nisan 2012 Pazartesi

blog ödülü

düş kızı'mdan blog ödülü adı altında bir mim daha geldi:)

başlayım o vakit...

1- Thank the person you are given the blog award by and make a link to her blog.(Blogundan ödül aldığın kişiye teşekkür et, onu linkle göster.)

teşekkür sana düş kızı'm

2- Answer the questions in this blog award.(Cevaplanacak soruları cevapla.) 

damam cevaplayım o vakit:)

3- What is your favorite make up product?(En favori makyaj malzemen?)

pek sevmem makyaj yapmayı ama rimel ,far,ruj işimi görür:)

4- What was your favorite trend of 2011?(2011'in en sevdiğin trendi?)

moda ikoncanı değilim o yüzden trand falan takip etmem,neyle rahat ediyorsam onu giyerim,kot ve bluz işimi görür:)

5- What is your favorite dessert? (En sevdiğin tatlı?)

sütlü ve çikolatalı tatlılara bayılırım en çok ta tramisu:))

6- What is your favorite color? (Favori rengin?)

mor ve siyah

7- What is your name? (İsmin?)

cızzz...agresif prenses dedik ya:)))

8. What is the song you last listened to?(En son dinlediğin şarkı?)

cem adrian uyu

9- Cats or dogs?(Kediler mi köpekler mi?)

kediler tabikii:))

10- Tell something you've never told on your blog.(Daha önce blogunda söylemediğin bir şey söyle.)


37 yaşındayım:) ama 30 yaşıma girdiğimde karar aldım 40 yaşıma girene kadar sorana 30 diyecem diye önümüzdeki 3 yıl daha 30 um yani anlayacağınız:))) 

11- Pass this blog award to blogs which you think they deserve.(başka bloglara da bu ödülden ver.)

huzursuz ruhum
ninin kelimeleri
vişne çürüğü
enkaz odası
nar-ı can
lunarita

benim ödüllerim de sizlere:)))



...

cuma günü ankara'ya gittim .hafta sonu kuzenimin nikahı vardı.çok güzel geçti.en güzeli de uzun zamandır göremediğim akrabalarımı gördüm.halamın tedavisi öncesi özellikle yapılan bu nikah hepimize moral oldu.halamı yaklaşık iki senedir göremiyordum.kendisine ilik kanseri teşhisi konmuş ve sürekli mikrop kapmaması için tedavisi boyunca görememiştik.şimdi bu hafta nakil için hastaneye yatacak.öncesinde hepimize moral oldu.dün akşam üstü döndüm izmir'e.
yollar güzel sakindi.ankara mı o her zaman ki gibi sıkıcıydı...
bu arada ygs'ye girenlerin sınavları nasıl geçti merak ediyorum...

masal

aylardan o ay
günlerden o gün
hala mı
canı yanar insanın
anlamsızca
gelir
etrafındaki
insanlar
olaylar
sesler
avuntu sözler
ama anladım ki 
canı yansa da 
ilk zaman ki şiddeti
geçiyormuş
sadece bir masal misali
bir varmış
bir yokmuş
oluyormuş...


31.03.2012  tarihinde yazılmıştır...